Ormana terkedilmiş 400 otomobilin hikayesi nedir?

 

 

Işık girmeyen bir orman ve bu ormanın içinde ölüm uykusuna yatmış 400 adetten fazla otomobilin ne işi var?

Dünyanın bir çok ülkesinden meraklıları kendine çeken bu otomobil mezarlığı ve onun büyük gizemi için internette bir çok yanlış bilgi mevcut. Bu yanlış bilgilerin en başında otomobillerin 2. dünya savaşında orduların terk ettiği otomobiller olduğunu bulabilirsiniz.

ormana terk edilen otomobiller

Savaş sonrası terk edilen araçlar mı?

Karanlık bir ormanda uykularından uyanmamak üzere yatan bu otomobiller savaştan sonra askerlerin terk ettiği otomobiller değiller. Bunu ispatlamak gerekirse eğer ikinci dünya savaşı 1 Eylül 1939’da başlayıp 2 Eylül 1945 yılında Nazilerin kaybetmesi ile son bulmuştur.

Fotoğraflarda gördüğünüz Volkswagen Beetle modelleri sebebi ile   bu mezarlığın Alman ordularının savaş karargahı zannedebilirsiniz.. Dikkatlice incelerseniz bu mezarlıkta Almanlar ile savaşan Fransız ve Amerikalıların otomobilleri olduğunu da görebilirsiniz. Ayrıca otomobillerin paslanmamış bölgelerinde ise askeri renkler olmadığını da kolayca fark etmek mümkün.

Savaş sonrası terk edilen otomobiller olmadığının en büyük kanıtı ise bazı otomobillerin ikinci dünya savaşından sonra üretilmiş modeller olmasıdır. Bunlardan bazıları 1950’lı ve 1960’lı yılların başında üretilmiş Citroen 2CV, Pontiac Chieftain, Renault Dauphine,  Ford Thunderbird, Peugeot 202, Buick Century, Opel Olympia ve Panhard PL 17 gibi marka ve modeller yer alıyor.

Mezarlığın yakınındaki gizemli hangar.

Ormanın hemen dışında bir uçak hangarını anımsatan çok büyük bir yapı var ve devamında bir yerleşke yer alıyor. Kapıları yarım yüzyıldır kapalı olan bu yapılar ile 400 otomobilin bir ilgisi var mı?

Nerede bu mezarlık?

İlk olarak aklınıza gelen bu mezarlığın Amerika’da bunak ve huysuz bir ihtiyarın toplayıp arazisine koyduğu otomobiller olduğu geliyorsa yanılıyorsunuz. Bu mezarlık Belçika’nın Chatillon adındaki küçük bir kasabasında yer alıyor.

Bu küçük kasabasının karanlık bir ormanında özel bir arazide geri dönüşü olmayacak şekilde çürümüş otomobiller tek bir kişiye aitmiş. Bu kişi bu otomobilleri satın alarak değil sokaklarda terk edildikten sonra otomobilleri toplamaya başlamış. Yanlış okumadınız bu otomobillerin tamamı sahipleri tarafından terk edilmişler.

İnsanlar arabalarını bırakıp nereye gittiler?

İkinci dünya savaşından sonra 1949 yılında Amerika Birleşik Devletlerinin öncülüğünü yaptığı ve 12 üye ülkenin yer aldığı NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü)  kurulmuştur.  Üye ülkelerden olan Kanada bu küçük  kasabaya gelip askeri bir üs inşa etmeye başlarlar. Alman ordularından kalan iki adet uçak pisti ve hangarlarını kullanarak NATO bünyesinde savunma kalkanı olarak askeri bir üs oluştururlar.

Kanada’dan gelen askerler ve aileleri 1949 ile 1966 yılları arasında bu bölgede yaşamışlar. Kendi ülkelerinden getirtikleri yada Avrupa’daki Amerikan otomobil bayilerinden aldıkları arabaları yıllarca kullanmışlar.

Takvimler 1966 yılına geldiğinde Fransa NATO‘dan ayrılma kararı alır ve sınır bölgesindeki Kanadalı askerlerin yer aldığı üssü boşaltmalarını ister. Sadece bir kaç ay içinde NATO’ya bağlı olarak kurulan askeri üs ve çevresindeki kasabalarda yaşayan binlerce Kanadalı ülkeyi terk edip giderler.

Otomobiller sokaklarda sahipsiz kalır.

NATO çalışanları başta Amerikan arabaları olmak üzere diğer sahibi olduğu otomobilleri ülkelerine götürmek istemezler. Bunun sebebi ise nakliye maliyetinin otomobillerden çok daha pahalıya gelmiş olmasıymış. Kanadalıların bu bölgede yaşadıkları dönemde otomobil tamircisi olan bir kişi sahipsiz kalan  otomobilleri toplayıp arazisine taşımış. Almanlardan kalan ve sonrasında Kanadalı askerlerin kullandığı uçak hangarını tamirhane olarak kullanmaya devam etmiş.

Tamirci hayatını kaybettikten sonra yedek parça olarak kullandığı ve ormana istiflediği 400 otom obil kaderlerine terk edilmişler. Ölen tamircinin çocukları baba mesleklerini icra etmedikleri için otomobiller burada orman tarafından her geçen gün yutulmuşlar.

Yazının başında da yazdığımız gibi dünyanın bir çok farklı ülkesinden bu mezarlığı görmeye gelenler sayesine ortaya çıkıp popüler olan bu arazide artık otomobiller yok. Doğaya verdikleri zarar sebebi ile otomobillerin hepsi toplatılmış ve orman temizlenmiş.

otomobil

Yazının sonu

İsterdik ki yetkililer 60 yıla yakın bir süre terk edilmiş bu otomobilleri toplayıp bir otomobil müzesi haline getirseler ne kadar etkileyici olurdu. Otomobilin bir ayakkabı muamelesi gördüğü ekonomisi düzgün ülkelerde bu ve benzeri mezarlıkları yada koleksiyonları görmek çok şaşırtıcı olmasa gerek.

Buna benzer yazılar ilginizi çekiyorsa İsveç ormanlarında terkedilmiş otomobiller haberimize de bakmalısınız.

İsveç’te terk edilmiş otomobil mezarlığı

Uğur Yumak

Otomobillerin sadece makinalar olmadığı, her birinin onları tasarlayan ve inşa edenlerin ruhundan bir parça taşıdığına inanmak.

One thought on “Ormana terkedilmiş 400 otomobilin hikayesi nedir?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir